ayaklarım umudu arıyor, gözüm kapalı
dudaklarımdan dökülen hep aynı kal deyişler
içtiğim her sigaranın dumanı yüzünü çiziyor
izlerin farklılaştı, sen artık o sen değilsin
biliyor musun eski aşkım
yüzünü unutuyorum!
her sabah yeni dertlere merhaba derken bu gözler
her akşam başka yüzlerde yaşarken seni bu yürek
artık o bildiğim değilsin
kulak ver dinle beni!
her havlayan köpek sesi benim isyanım
başucunda duran menekşede sevgim gizli
dikkat et, kafeste çırpınan kuş da benim
ben herşeyim de, bir sen değilim
bir sen olmayı beceremedim
yüzünü unutuyorum!
bana kalan bir aşkın
hala deli deli yakıyor
tutsağı olmuşum sevginin,
beynimde bir tümör
damarımda eroin gibi dolanıyorsun
hastalığım oldun
gözlerimin altında biriktikçe mor halkalar, çirkinleşmiyorum
aksine daha da çok seviyorum kendimi
ne kadar çoğalırsa o kadar seviyorumdur seni
ne kadar derinleşirse gözlerim, bil ki o kadar esirinim
yüzüm sensizliğin takvimi gibi
her aynaya baktığımda hasreti, nefreti, bekleyişi görüyorum da
bir seni göremiyorum artık
yüzünü unutuyorum!
boğulacakmış gibi olup da, sokağa atınca kendimi
her gördüğüm sensin
köşe başında duran, şu arabayı kullanan
simitçiden simit alan
çarpınca özür dilemeden kaçan
aşktan her saniye uzaklaşan
sen! inan bana hep sen
ama öyle bir sen ki
ellerimi tutmuyor, yalan yeminleri yok!
nerede o asi bakışlar
neden seni aradığım her yüzde çaresizce eğilir bu baş
neden hala ıslak gözlerim
neden herşey bıraktığın gibi de bir hayalin değişti
bir surattır belki de
önce kendin, sonra yüzün
ve kimbilir belki de o sevgin
yüzünü unutuyorum!
gönül odamın umuda açılan her kapısının ardında
farklı bir sensin
birinde seven
birinde özleyen
birinde bakmaya bile kıyamayan
ama ille de birinde terk edip giden
şimdi söyle bana! konuş!
neden bu her ziyarette rehin bırakış yüreği
niçin bir nefes gibi gerçeğin yolu
dirhem dirhem, acıta acıta gelirsin
yüzünü unutuyorum!
bazen tiksindiriyor bu sevgi
şeytan diyor; çek bir kalemde sil
o kim ki böyle divane eder seni
azraile hergün hedıye etmekten tükenmez misin bu yüreği
tabiatın dört mevsiminde
sen ömründe bilmem kac yüz bin kere
yaşamaktan bezmez misin
sen nasıl bir sensin ki
her gördüğüm noktada bu denli çoğalırsın
yüzünü unutuyorum!
sana haberin olmadan defalarca ihanet ettim
seni seninle aldattım
hesap et işte... günün her sabahında
farklı bir sen
utanmıyorum ben, tükenirim belki
avucumdaki kader çizgisi de kısalır
hasret uzayıp gider de yollar gibi
vuslatın hep gecikir
yüzünü unutuyorum!
adına yazılan her şiir
uğruna dökülen her damla gözyaşı
farklı yüzler çizer yalnızlığımda
unuttum yüzünü, unutuyorum
hasret halayını defalarca hayallerinle çekerken
hergün birinde farklı bir seni seviyorum
yüzünü unutuyorum! sen kimsin?
nereden çıktın? kime bu aşk? artık bilmiyorum!!...